Zor ve sıkıntılı günler geçirdim ama bitti.
Yaklaşık 3 gün önce kardeşim ameliyat oldu. 3 farklı ameliyat aynı anda yapılınca yaklaşık 2 saat sürdü ve biz de dışarıda dokuz doğurduk. Annemi sakinleştirmek kardeşimi beklemekten daha zordu sanırım. Bu süreçte yaşadığım deneyimleri aktarmak isterim:
Yaklaşık 3 gün önce kardeşim ameliyat oldu. 3 farklı ameliyat aynı anda yapılınca yaklaşık 2 saat sürdü ve biz de dışarıda dokuz doğurduk. Annemi sakinleştirmek kardeşimi beklemekten daha zordu sanırım. Bu süreçte yaşadığım deneyimleri aktarmak isterim:
* Evde bir insan evladı ameliyat olacaksa herkes ameliyat olmuş sayılmalıdır.
* Anneler ameliyat olayından haberdar edilmemeli, mümkünse hastaneden uzak tutulmalıdır.
* Doktor alanında çok iyi olmalı, aksi halde korku tavan yapar. Biz bu konuda şanslıydık.
* Doktor alanında çok iyi olmalı, aksi halde korku tavan yapar. Biz bu konuda şanslıydık.
* Hasta yakınları aşırı rahat şeyler giymeli(spor ayakkabı, eşofman,...). Zira koşturmaktan anası ağlıyor.
* "Normal bir insan hayatında kaç defa ameliyat olur ki?" düsturundan hareketle fotoğraf makinesi, kamera bulundurulmalı.
* O hastane personelinin hali ne öyle allah aşkına.. Bir neşe, pür neşe. Sanırsın düğüne geldik. Kızların hepsi 32 diş gülüyor. Tamam müşteriye şirin görünme gayretiniz takdire şayan ama yine de biraz daha usturuplu mu gülseniz acaba? Orada benim kardeşimi parça pincik kesmişler sen "hahahahahaha" modundasın. Olmuyor!
* Sevgili anne-babalar: Hasta değilse o çocuklarınızı lütfen hastaneye getirmeyin. 2 tane çocuk hastanenin 2 katının altını üstüne getirdi resmen. Yaygara diz boyu. Normal zaman olsa yine iyi kötü tahammül ederim belki ama zaten stres tavan yapmış, canımız sıkkın. Hiç çekilmiyor...
* O hastane personelinin hali ne öyle allah aşkına.. Bir neşe, pür neşe. Sanırsın düğüne geldik. Kızların hepsi 32 diş gülüyor. Tamam müşteriye şirin görünme gayretiniz takdire şayan ama yine de biraz daha usturuplu mu gülseniz acaba? Orada benim kardeşimi parça pincik kesmişler sen "hahahahahaha" modundasın. Olmuyor!
* Sevgili anne-babalar: Hasta değilse o çocuklarınızı lütfen hastaneye getirmeyin. 2 tane çocuk hastanenin 2 katının altını üstüne getirdi resmen. Yaygara diz boyu. Normal zaman olsa yine iyi kötü tahammül ederim belki ama zaten stres tavan yapmış, canımız sıkkın. Hiç çekilmiyor...
* Hastanede boş koltuklara ve sandalyelere yerleşen yaşlı teyzeler çok tehlikeli. Soracakları türlü çeşitli ahiret sorularıyla sizi canınızdan bezdirebilirler. "Sizinki kaç numaralı odada? Kaçta alıcaklar ameliyata? Odası tek kişilik mi çift kişilik mi? Kim refakatçi kalacak? Doktoru kim?......." Teyze es ver!
* Hemşireler ne kadar kocaman kocaman gülüyorsa hasta bakıcılar o kadar suratsız. Sabahları mesaiye başlamadan önce dövüyorlar herhalde???
* Doktor karizmatikse işini iyi yapıyordur. Bu da bende size tüyo:)
Ne hasta olun, ne de hastaneye yolunuz düşsün. Herkesin inlediği, sızlandığı, söylendiği bir ortam ne kadar cazip olabilir ki? Sırf bu nedenle tıp okumak istemezdim, valla da billa da soğuk meslek. Iyyyy..
8 yorum:
Çok geçmiş olsun.Hastaneler soğuk gelir banada.Hangi insana sıcak gelir ki zaten.
Canim cok cok gecmis olsun. Umarim simdi daha iyidir. Gerci FB fotolarinda gayet iyi gorunuyor ;) Neyse ki atlatmissiniz..
bence o soğuk ortamda çalışmaya razı oldukları için doktorlara kucak dolusu maaş veriyorlar:)))
Çoook geçmiş olsun, inşallah şimdi bir şeyi kalmamıştır, hastanelerle ilgili çok güzel tespitler olmuş, katılmamak mümkün değil.
Çok sağol İpekcim. Yavaş yavaş toparlanıyor bizimki.
Aslında hemen ayaklandı ama hala uyku hali, mahmurluk, hafif sızlanmalar devam ediyor:((
Hastaneleri sevmek mümkün değil ki. En güzel yanı hastane kapısından çıkış anı:p
çok çok geçmiş olsun bende sayfanıza sürekli bakıorum sizi göremedim
valla, o kadar yoğun bir dönemdi ki bloguma elimi bile süremedim. hatta internetten de uzak kaldım. çok mahçubum aslında, size de yazamadım. en kısa zamanda haberleşelim. sevgiler.
Yorum Gönder
Bir blogun en çok ihtiyaç duyduğu şey yorumdur. İşte tam da bu sebepten, aklına geleni yaz...