sidikli kasabası

Pazar akşamları bizim geleneksel tiyatro gecemiz oldu. Bu hafta Badi ve ben yine soluğu tiyatroda aldık.

Oyunumuz İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun oyunu. Namını öncelerden duymuştum. Ayağımıza kadar gelmişken kaçırmayalım tadına varalım dedik.

Hayatımda ilk defa kanlı canlı müzikal izledim. Tiyatro-dans-müzik bir arada gerçekten muhteşem oluyormuş. Bugüne kadar müzikal izlememiş olmak benim için gerçekten bir eksiklikmiş, bunu fark ettim. 

Bu oyunun en önemli özelliği sahnelendiği yerlerde biletlerinin erkenden tükenmesi ve salonda izdiham olması. Biz erken davrandık da yer bulabildik. Ama salonu görmeniz lazımdı. Tüm koltuklar dolmuştu, koridorlarda millet yerlerde oturuyordu. Hatta o kadar kalabalıktı ki bir ara sıcaktan bayılacağım sandım:((

Hikaye bundan uzun yıllar sonrasında geçiyor. Kuraklık baş göstermiş, susuzluk en önemli sorun haline gelmiştir. Hatta öyle büyük bir sorundur ki evlerde ve iş yerlerindeki tuvaletler iptal edilmiştir. Halk sadece umumi tuvaletleri kullanabilmektedir ve o da paralıdır. Parayı ödemeyenler tuvaletini yapamamaktadır. Ayrıca kanunları çiğneyenler Sidikli Kasabası adı altında bir yere gönderilmektedir. Bu kasaba hakkında pek çok rivayet vardır. Çok kötü bir yer olduğu anlatılmakta, oraya gönderilenler geri dönmemektedir. Bir gün, tuvalet parası ödeyemeyenlerden biri bu duruma isyan eder ve halkı ayaklandırır. 

Çok güzel mesajlar barındıran, insana özgürlüğün ve insanca yaşamanın kıymetini hatırlatan önemli bir eser. Suyun kıymetini bilen biri olarak oyuna gittim, şimdi suyun önünde saygıdan önümü ilikliyorum... 

Müzikali izlerken kendimi resmen Broadway'de hissettim. Son derece profesyonel bir ekip vardı sahnede. Işıltılarından gözlerim kamaştı. Oyunun açılışında söylenen şarkı da son derece neşeliydi. Hala dinlerken gülümsüyorum. 

Eğer İstanbul'daysanız sakın kaçırmayın, eğer bu müzikal turne için şehrinize gelirse mutlaka biletlerini önceden alın. Ne yapın edin bu müzikali izleyin. Çok eğleneceksiniz.