Bu başlık da neyin nesi böyle deme sayın okuyucu, sen ki başıma gelenlerden bi haber bir ademoğlusun...
Duymaktan bıktım. Her haberde biraz daha sarsılıyorum ve üzüntüden kahroluyorum. Son 2 ayda aldığım boşanıyoruz - boşandık haberlerinin ardı arkası kesilmiyor. Bu nedir arkadaş, hep bana mı denk geliyor, hep benim çevremde mi oluyor bu boşanmalar yoksa her yerde durum aynı mı? Kimsenin evliliğinin garantisi yoktur. Her an ayrılabilirsin, her şey bir anda yerle bir olabilir. Ama bunlar hep benim birkaç metre çapımda mı cereyan eder? Hey evren, sana sesleniyorum, arkadaşlarımdan uzak dur!
Tamam, anlıyorum, kimse boşanmak için evlenmez ama bazı evlilikler de var ki hani "Balık baştan kokar" misali bas bas bağırıyor "Ömrüm taş çatlasa 2-3 yıl..." diye. Hiç mi göremiyorsunuz? Bir evliliğin nasıl gideceği nişanlılık sürecinden belli olurmuş ve ilk 2 yıl nasılsa sonra da büyük ölçüde öyle devam edermiş.
Çok kızgınım çok.. Boşanıyorlar diye mi? Kesinlikle hayır. Zamanında uyardım, dinlemediler, ona kızıyorum. Bu saydığım 4 kişinin 3ü gerçekten çok samimi olduğum insanlar. Zamanında eşeğin kulağına su kaçırır misali "Acaba acele mi ediyorsunuz, biraz daha mı düşünsen, sence birbirinize uygun musunuz" şeklinde dürtmelerle uyandırmaya çalıştım tabi. Arkadaşlık vazifesi.. Ama evlenmek üzere olan insana da pat diye "Evlenme bu adamla, siz boşanırsınız." denmiyor ki?
Ha, ne oldu şimdi, biri boşandı, ikisinin mahkemesi devam ediyor, biri de davayı açmak üzere. Yaş aralığı 25-30. Üstelik dördünün de ilişkisi 5-6 yıllıktı. Yani evlenmeden önce uzuuuun bir sevgililik-sözlülük-nişanlılık dönemi de yaşadılar. Birbirlerini tanımak için yeteri kadar zamanı olan bu insanların ortak hatası ne biliyor musunuz? "Zamanla değişir..." demeleri. Zamanla kimse değişmez. Kimse 30 yaşından sonra bir anda melake kesilmez. Neyse odur..
Sen sevgiliyken bu adamın ana kuzusu, anasının dibinden ayrılmayan, "önce ailem" diyen bir adam olduğunu biliyordun. Şimdi diyorsun ki kayınvalidem hep hayatımızın ortasında. Hadi yaaaaa... Bak çok şaşırdım şimdi buna! Nasıl olabilir???
Ya sana ne demeli? Adam cimrinin önde gideni, cebinde akrep var sanki mübareğin. Seni hamile halinle karda buzda yürüttü, "tramvaya binme, masraf olur" dedi ve sen hala bu adamdan medet umuyorsun. Pehhh...
Seninki cicim: kaba saba, düşüncesiz, sana kahveden arkadaşı gibi davranıyor. Peki sevgiliyken neler yapıyodu bu adam. Paraşütle atlayıp seni seviyorum pankartı mı açtı, kumsala taşlarla adını mı yazdı, her gün elinde çiçekle mi geldi? Yoo, o hep böyleydi. Ama sana o zaman sevimli geliyodu bu halleri, şimdi hödük oldu...
Peki ya siz küçük hanım, siz neden "adam belki düzelir" diye çocuk yaptınız, bana açıklar mısınız? Yazık değil mi o sabiye? Günah değil mi? Şimdi ömrünün sonuna kadar babasız kalacak. Düzeldi mi adam peki? Tabi ki hayır. Siz bir de üniversite mezunu, hatta yüksek lisans mezunu, okumuş, aklı başında insanlar olacaksınız. Nuh nebiden kalma yöntemlerle, "adam belki düzelir" diye çocuk mu yapılır?
Ohhhhhhhhhhh.... Rahatladım biraz. Bunların hiçbirini yüzlerine sayıp dökemiyorum, zaten bunalımda hepsi. Psikoloğa giden mi istersin, antidepresan kullanan mı, sürekli ağlayan mı.. Ama içimi dökmesem de çatlardım yani. Onu arıyorum anlatıyor, bunu arıyorum anlatıyor. Yok avukat şöyle dedi, yok duruşma şu gün. Şiştim her gün her gün... Zaten ameliyat olmam lazım, korkudan olamıyorum, streslerdeyim. Bana da yazık değil mi:(((
Lütfen biri daha boşanmasın artık etrafımda, lütfeeeeeen...
Lütfen biri daha boşanmasın artık etrafımda, lütfeeeeeen...
8 yorum:
Valla yazık size.
Dert dinlemek şişiriyor insanı.
Bir de verdiğiniz tavsiyeleri dinleseler neyse de içlerini döküp gidiyorlar çoğu zaman.
Dediklerinizde de öyle haklısınız ki.. Benim etrafımda da var böyle adam değişir evlenince diye evlenenler. Allah aşkına nerde görülmüş evlendikten sonra bir insanın iyi yönde değiştiği.. Değişirse kötü yönde değişiyor ancak..
Ayy ay zor işler, gerçekten sizden uzakta boşansınlar..
Allah'ım ya hep var bunlar haklısın 10 yıldan sonra 2 çocuktan sonra eşlerini beğenmemeler , daha ilk yıldan hamile kalıp evine dönüp tekrar kocasına dönüp şimdi pişmanım ama gelemiyorum diyenler senin yazını okuyunca düşündüm de bende de çok bunlardan. Ben diyorum almasaydın gitmeseydin kızıyorlar ama olsun atma içine sana niye dert olsun ...
İyi ki blogu okumuyorlar da burada rahat rahat dökebiliyorum içimi. En çok kızdıklarım çocuk yapan ikisi. Bir görseniz yavrucukları, biri 5 aylık diğeri 7... İçi acıyor insanın yaa. İkisi de "Belki evliliğim kurtulur." diye yaptı o çocukları. Olan çocuklara oldu. İçlerinde gerçekten mücadele eden, evliliği kurtarmaya çalışan da var ama en başta iyi ölçüp tartmak gerek demek ki. Sonradan çaba göstermekle olmuyor.
Siz de görüyorsunuz demek çevrenizden "Evlenince değişir." ümidiyle evlenenleri. O kadar saçma geliyor ki kulağa. Evlenince neden değişsin ki?
Demek ki herkesin çevresinde var. Uğursuzluk bende değil yani, rahatladım şimdi biraz:))
Yukarıda yazmayı unuttuğum bir çift daha var. Evlendiler-3 sene sonra çocuk yaptılar-çocuğa 3-5 aylık hamileyken ayrılma kararı aldılar-çocuk 1 aylıkken boşandılar-bebek uzun süre babasız büyüdü-sonra 2 yaşına geldiğinde barıştılar-şimdi birlikteler..
E ne anladım ben bu işten???
SÖYLEDİKLERİNİZDE O KADAR HAKLISINIZKİ HİÇ BİR ŞEY DÜZELMİYOR
ÜSTELİK DAHA DA KÖTÜYE GİDİYOR OLAN HER ZAMAN ÇOCUKLARA OLUYOR
23 SENELİK EVLİYİM HEP EŞİMİN DEĞİŞECEĞİNİ BEKLEDİM
SONRA BAKTIMKİ BEN DEĞİŞMİŞİM O YİNE DEĞİŞMEMİŞ
VELHASILI KELAM ÇOK İYİ DÜŞÜNÜP KARAR VERMEK LAZIM
ÇEVREDEKİLERİDE ÜZEMEMK LAZIM
HAYIRLI SABAHLAR
Mükemmel insan olmadığı gibi mükemmel eş de yok hayatta. Bazı insanlar evlenirken yüksek beklenti ile evleniyor sanırım. Her an aşk dolu olacak, romantizm yaşanacak sanıyorlar. Ama iş-para-sorunlar-evin düzeni-çocuklar işin içine girince işler sarpa sarıyor. O zaman da mutsuzluk çalıyor kapıyı. Hele yıllar geçip aileye çocuklar da eklenince....
En güzeli insanın mükemmel eş değil kendine en uygun eşi araması. Birbirinden çok farklı insanların mutlu olduğunu pek görmedim açıkçası. Biri tertipli düzenli diğeri dağınıksa, biri cimri diğer savruksa hep sorun çıkıyor. Bu nedenle "zıt kutuplar birbirini çeker" efsanesine de inanmıyorum.
Ben de mükemmel değilim, eşim de değil. Ama bir arada huzur bulmaya çalışıyoruz. Evlenme kararı alırken "birlikte gülebilir miyiz, eğlenebilir miyiz, sorunları aşabilir miyiz, dertleşebilir miyiz, sohbet edebilir miyiz" diye çok düşünmüştüm. Çok zor bir karar aslında.
Size de hayırlı sabahlar diliyorum.
karşımıza çıkan her insanın bize bir şey öğretmek için çıktığına inanırım ben.
ve bir dersi öğreninceye kadar farklı şekillerle tekrar tekrar karşımıza çıktığına.
şanslısın ki sen kimseyi değiştiremeyeceğin dersini öğrenmişsin.
onların da öğrenmek için böyle şeyler yaşamaları gerekmiş demek ki.
arkadaş olarak elinden geleni yapmışsın, gerisi onların bileceği şey ve herkes kendi hayatını mahvetme özgürlüğüne sahiptir.
başkalarına yardım edebilmek için öncelikle sen iyi olmalısın.
lütfen herşeyden önce kendi sağlığına odaklan.
acil şifalar diliyorum..
(ilk yazdığım yorumu tamamlamak üzereyken klavyenin üzerinden kedim geçti, geldiyse bunu dikkate alma lütfen)
evet haklısın aslında, benim en büyük artım eşimi değiştirmeye çalışmamam. o da beni değiştirme çabası içinde olmadı hiçbir zaman. sorunlar biraz da bundan patlak veriyor galiba.
sağlık kelimesi geçince bile tüylerim diken diken oluyor yaa, ben nasıl ameliyat olucam:((( çok teşekkür ediyorum bu arada, şifa bu aralar en çok ihtiyaç duyduğum şey..
kedinin geçiş yolu üzerine klavyeyi koyarsanız suç sizindir, bknz: hayvan hakları:D
Yorum Gönder
Bir blogun en çok ihtiyaç duyduğu şey yorumdur. İşte tam da bu sebepten, aklına geleni yaz...