Dün yaşadığım olaydan sonra söyleyebileceğim tek bir cümle var:
Dün her fani gibi iş çıkışı belediye otobüsüne bindim. Amacım yorgun argın halde bindiğim bu otobüsle "sadece" evime gitmekti. Ama hayat size her zaman beklediklerinizi vermiyor işte.
İlk duraktan bindim ve otobüs boştu. Her belediye otobüsü gibi sevimsiz, takır tukur ve pisti. Evet pis, "gerçekten" pisti. "Neden belediye otobüsleri temizlenmez?" konulu bir yazı yazmadığım için detaya girmiyorum. Nokta!
Benden 1 durak sonra 2 tane 50li-60li yaşlarında teyze otobüse bindi. Bir tanesi kartını makineye okuttu ve geçti. Diğerinin kartı boşmuş. "Bir sonraki durakta durduğunda bilet alırım." dedi ve o da geçti. Buraya kadar her şey normal. Tam 2. yaşlı teyze yerine oturmak için ilerlemeye başlamıştı ki ŞOFÖR denilen angut gaza bastı ve kasisten hızla geçti. 1. teyze oturmuştu ama 2. teyze hala ayaktaydı. Zira o yaşta bir kadından triatlon sporcusu hızında yerine geçmesi de beklenemez. Angut, otobüsü havaya doğru zıplatıp sarsınca teyze çok sert bir şekilde yere düştü. Ama öyle böyle değil. Sol kolunun üzerine düştüğünde ben "güm" diye bir ses bile duydum. Sadece düşse yine iyi, angut gaza basınca önden arka beşliye doğru yerde yuvarlandı ve sürüklendi. Biz teyzeyi toparlayıp kaldırmaya çalışırken hayvan evladı şoför hala gitmeye devam ediyordu ki biz de yuvarlanacaktık az kalsın.
Sebep olduğu bu olaydan sonra yaptığı tek şey "bir şeyin var mı?" demek ve aynı anda gaza basmaya ve gitmeye devam etmek oldu. Biz teyzeyi kaldırdık ve oturttuk. Teyze "kolumu hissetmiyorum" demeye başlamasın mı! 60 yaşında kadın bir yandan kolunu hareket ettirmeye çalışıyor, bir yandan yüzünde büyük bir acıyla "kırıldı galiba" diye mırıldanıyor.
Teyze düşme nedeniyle bilet okutamadı ve yine kolu kırıldığı için inip bilet alamadı haliyle. Angut şoför bir anda bunu hatırladı. Kendisi %100 kusurlu olduğu için dikkatleri başka yöne çekip bu suçluluktan kurtulması gerekiyordu, zira o da öyle yaptı. "Teyze bilet okutmadın" demeye başladı. Kadın orada acı çekiyormuş, acıdan kıvranıyormuş, hiç umrunda değil herifin. Tutturmuş "sen bilet okutmadın, sen bilet okutmadın". Başladılar teyzeyle kavgaya. Teyze diyor ki "Benim bilet düşünecek halim mi kaldı? Kolumu kaldıramıyorum, acıdan bayılmak üzereyim, sen hala bilet diyosun. Demek ki burada ölsem senin tek derdin bilet olacak. Al şu parayı da kapa çeneni!" Bilin bakalım angut şoför buna ne cevap veriyor? "Banane ben para istemem, in aşağı bilet al, bana bilet ver." Evet sevgili okuyucu, gerçekten bunu dedi.
Biz otobüste seyahat eden ahali olarak gerek küfürlerimizle gerek hakaretlerimizle gerek suratına tükürerek şoföre ağzının payını verdik zaten. "Sen nasıl insansın?", "Senin annen olsa böyle mi davranırsın?", "Al sana 10 tane bilet, kapa çeneni." şeklindeki cümleler havada uçuştu. Sonunda bu sosyal baskıya dayanamayan angut hareket merkezini arayıp "otobüste biletsiz yolcu var gelin ceza kesin" dedi. Evet, yanlış duymadınız, bunu da yaptı. Biz bilet veriyoruz almıyor, illa istiyor ki teyze aşağı insin, bilet alsın, gelsin, bassın. Embesil! Teyze desen gittikçe fenalaşıyor. Canının acısı bir yana bir de bu şuursuza laf yetiştirmeye çalışıyor.
Neyse biz avaz avaz bağırınca adi herif otobüsü hastanenin oraya sürdü, teyzeyi indirip acil servise gönderdik. Kadın indiğinde hala acıdan ağlıyordu. Ben de hemen otobüsün plakasını ve pisliğin yaka kartından adını aldım, şikayet ettim. Şimdi o düşünsün...
Hayır sen insandan bu kadar tiksiniyorsan, bu kadar odunsan ne işin var böyle bir işte? Nezaketi, saygıyı geçtim, insan olsan bize yeter de artar bile. Tez zamanda belanı bulasın inşallah angut şoför!
10 yorum:
Geri zekalı. Hem suçlu hem güçlü dediklerinden işte bu...
Cevap vermeye kalksan çok zekice bulduğu cevaplarıyla da seni dibe soktuğunu sanan tiplerden.
Her ortamda var üstelik bunlardan.
Yazık.
Valla onda cevap verebilmeye yetecek kadar bile zeka yoktu. Bir otobüs dolusu insandan dayak yemeyi göze alıp konuşmaya devam edecek kadar aptaldı diyebilirim. Her ortamda oldukları konusunda ise kesinlikle hemfikirim...
Varlıklarıyla dünyayı kirleten, oksijen ziyanlığına sebep olan bu varlıklarla yaşamak zorundayız ne yazık ki.
böyle insanlar çokkkkk,yaşlıya hürmet olmadıgı gibi insan olmanın gereği olan her şey onlar için fuzulu.aslında kendıleri bu dünyada ne için yaşıyorlar bilemiyorum.teyze inşallah çabuk ıyı olur.
umarım, ama durumu hiç de iç açıcı değildi.
bir de o yaşta kırık çıkık gibi durumların geç iyileştiği düşünülürse...
Olayı yaşamış kadar oldum ve dellendim oturduğum yerde. Umarım en kısa zamanda gereken yapılır bu dangalağa!
Ay şok oldum okurken, Allah nasıl biliyorsa öyle yapsın onu.
bu ticari şöförlerin çok sıkı denetlenmesi lazım. Geçenlerde de televizyonda izledim,
Adapazarı'nda bir dolmuş şöförü sürekli uyuyor direksiyon başında, kaç kere
kaza yapmış, hala minibüs kullanıyor.
İnsan canının hiç kıymeti yok ki...
Bi de beni düşün, ben bizzat yaşadım. Otobüsteki herkes gerildi, öfkelendi, delirdi. Adamın üstüne yürüyenler, ağız dolusu küfür edenler vardı ama yine de nuh dedi peygamber demedi it!!! Bak yine ağzımı bozdum...
Kesinlikle yok. Kadın orada hüngür hüngür ağlıyor, hayvan evladı hala bilet istiyor.
"Hay bilet kadar kafana taş düşsün" dedik otobüs ahalisi olarak.
İstanbul'un şoförleri kadar itici bir varlık var mıdır ya? Bende sürekli kornaya basan minubüscüleri şikayet etmek istiyorum ama nereye. Sonuçta şikayet edeceğim kişilerde onun gibiler.
şerefsiz! haysiyetsiz!
Ankara şoförleri de çok korkunç. Ama bu kadar kötüsünü ne duydum ne de gördüm.
Yorum Gönder
Bir blogun en çok ihtiyaç duyduğu şey yorumdur. İşte tam da bu sebepten, aklına geleni yaz...