29 Aralık 2012 Cumartesi

ey 2013, bana bunları verebilecek misin?

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cumartesi, Aralık 29, 2012 5 yorum
Neredeyse tüm bloggerlar 2013 yılından beklentilerini, bu yıl yapmak istediklerini, gezmek-görmek istedikleri, izlemek istedikleri filmleri, tatmak istedikleri lezzetleri yazmışlar. Benim neyim eksik dedim, ben de kendi listemi hazırladım:

27 Aralık 2012 Perşembe

kürtaj hak mıdır?

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Perşembe, Aralık 27, 2012 0 yorum

Yakın zamanda çevremden kürtaj haberi duyunca aklıma düştü yine. Bir zamanlar çok tartışıldı, çok konuşuldu. Herkes içinden geleni söyledi. Sıra bende:

25 Aralık 2012 Salı

resim yaptım

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Salı, Aralık 25, 2012 2 yorum

Resim aşkımdan bahsetmiş miydim ben hiç?

23 Aralık 2012 Pazar

dikkatimi çekti

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Pazar, Aralık 23, 2012 4 yorum
Yalan Dünya'nın jeneriğini izlerken dikkatimi çeken şeye gülmeden edemiyorum. Benden başka fark eden var mı acaba yaaa:))
Şöyle ki: Jeneriği izlerken dekor tasarımdan kostüm tasarıma, yardımcı yönetmenden müzik sorumlusuna kadar tüm ekibin soyadı ilginç. Şu videoyu tıkladığınızda 1.48 den 2.15e kadar olan bölümü izlerken bana hak vereceksiniz :)

21 Aralık 2012 Cuma

Cem Yılmaz'ı yakından tanımak ister misiniz?

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cuma, Aralık 21, 2012 0 yorum
Tesadüfen fark ettim bu röportajları. Keyifli...

19 Aralık 2012 Çarşamba

okuldan haller - 1

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Çarşamba, Aralık 19, 2012 4 yorum
Okulda 1 haftadır harıl harıl Yerli Malları Haftası'nı kutluyoruz. Hayatımda yemediğim kadar pastayı, kurabiyeyi, böreği son 1 haftada yedim. Uzun bir süre bizim evde hamur işi pişmeyecek, sevgili Badiye duyurulur...

18 Aralık 2012 Salı

Ray (Unchain My Heart)

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Salı, Aralık 18, 2012 0 yorum
Bir Badi klasiği: Gecemizi güzel bir film ile taçlandırdı.

17 Aralık 2012 Pazartesi

toros canavarı

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Pazartesi, Aralık 17, 2012 0 yorum
Yaklaşık bir ay kadar önce izledim bu oyunu. "Aziz Nesin ne yazsa güzel yazar." diyerek büyük bir rahatlıkla kuruldum koltuğa. Haksız çıkarmadı üstad...

16 Aralık 2012 Pazar

ön yargı kötüdür!

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Pazar, Aralık 16, 2012 0 yorum
Facebook'ta dolaşan bu videoyu gördüğümde "Ön yargıyı parçalamak atomu parçalamaktan zordur." diyen üstadın önünde saygıyla eğildim.

Aynı durumda ben ne yapardım? Önce duraksar, ardından yürür ve koltuğa otururdum.  Nihayetinde gerçek hayatta bir oduna benzeyen insanlarla aynı iş yerinde çalışıyor, "kendi gürültünde boğulursun inşallah" denecek kıvamdaki komşularla aynı apartmanda oturuyor, sarımsak/soğan/çemen esanslı insanlarla aynı otobüse biniyor, sifonu çekmekten aciz insanlarla aynı tuvaleti paylaşıyoruz. Bu saydıklarımın yanında bu adamlar kanatsız birer melek benim gözümde.

Ne kadar ön yargılı olduğumuzu bize hatırlatan Carlsberg firmasına teşekkürler...


15 Aralık 2012 Cumartesi

he's not just that into you

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cumartesi, Aralık 15, 2012 0 yorum
Cumartesi gecemi şenlendiren sevimli film...

14 Aralık 2012 Cuma

limon ağacım - 2

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cuma, Aralık 14, 2012 4 yorum
Sadece 10 gün önce yazmıştım limon ağacım yazımı. Bu kadar kısa zamanda hizaya geleceğini tahmin bile edemezdim :))

12 Aralık 2012 Çarşamba

ne kullanıyorum-4

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Çarşamba, Aralık 12, 2012 0 yorum
Evde insan yaşadığı sürece hareketlilik bitmez. Bu hareketlilik bazen istenmeyen sonuçlar da doğurabiliyor. Evin içinde bir o yana bir bu yana koştururken duvarlarda çizikler, oje izleri ( :p ) oluşuyor. Genelde sünger ve yüzey temizleyici ile ovuştura ovuştura bu izleri çıkarmaya çalışan ben, sonunda derdime derman olacak bir ürün buldum.

7 Aralık 2012 Cuma

I want to kill you !!!

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cuma, Aralık 07, 2012 10 yorum
Dün yaşadığım olaydan sonra söyleyebileceğim tek bir cümle var: 
Allah belanı versin senin otobüs şoförü...

4 Aralık 2012 Salı

limon ağacım

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Salı, Aralık 04, 2012 8 yorum
Geçtiğimiz haziran ayında anneme, çok uzun zaman önce almayı kafama  koyduğum bir şey hediye ettim: Limon Ağacı.

Red Bull SoundClash Kanatlandırmaya Geliyor

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Salı, Aralık 04, 2012 0 yorum
2006’dan bu yana dünyanın çeşitli ülkelerinde, o ülkenin ünlü gruplarını çarpıştıran Red Bull SoundClash, Türkiye ayağını 14 Aralık 2012’de Küçükçiftlik Park’ta gerçekleştiriyor. Bir tarafta Ska’nın ustası Athena, bir tarafta Alternatif Rock müziğin devi MaNga, sizi müthiş bir müzik şölenine davet ediyor.

SoundClash’te 2 grup için 2 sahne kuruluyor, 4 raunt sürecek olan çarpışmanın sonunda sadece en iyi olan kazanıyor. İlk raunt “Cover Raundu”. Gruplar önceden birlikte karar verdikleri ünlü bir şarkıyı kendi tarzlarında yorumluyor. İkinci raunt olan “Devralma Raundu”nda bir grubun çalmaya başladığı şarkıya diğer grup devam ediyor. Üçüncü raund ise “SoundClash”. Gruplar kendi şarkılarını 3 farklı türde söyleyerek kendilerini gösteriyorlar. Her tarza hakim olmak önemli! Ve son müzikal raunt, “Joker Raundu”. Gruplar o ana kadar gizli tuttukları konuk sanatçılarını sahneye çağırarak son numaralarını yapıyorlar.

Heyecanı doruklarda yaşayacağınız soluksuz bir müzik çarpışması sizi bekliyor.

Konuşmaya dahil olmak için: #rbsoundclash’i takip edebilirsiniz.

http://www.biletix.com/etkinlik/NRDB1/ISTANBUL/tr
http://www.redbull.com.tr

Bir bumads advertorial içeriğidir.

2 Aralık 2012 Pazar

çocuk da yapamadım kariyer de

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Pazar, Aralık 02, 2012 2 yorum
D&R rafında gördüm, ismi ilgimi çekti, aldım, okudum, beğendim. İlk defa Vefa Enver kitabı okudum. Edebi değer taşır mı bilemem ama okurken beni gülümsetti.

1 Aralık 2012 Cumartesi

bir köşeye yazın

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cumartesi, Aralık 01, 2012 2 yorum
Sanırım Habertürk gazetesinde okumuştum.Yemek tarifleri ile ilgili bir sayfadan alıntı notlar düşmüşüm kenara:

28 Kasım 2012 Çarşamba

90lı yıllar

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Çarşamba, Kasım 28, 2012 0 yorum

90lı yılların en çok dinlenen pop şarkıları karşınızda. Üstelik enstrümansız seslendirilen haliyle. Dinlerken çok keyif aldım. Buyurun...

25 Kasım 2012 Pazar

ne izliyorum - 4

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Pazar, Kasım 25, 2012 6 yorum
Birkaç haftadır severek, beğenerek, hatta kıkırdayarak Mike & Molly dizisini izliyorum.  Tesadüfen keşfettiğim bu diziyi gerçekten çok sevdim ben.

24 Kasım 2012 Cumartesi

facebook'a buyurmaz mısınız?

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cumartesi, Kasım 24, 2012 6 yorum

Blogum artık Facebook'ta, adresi de burada... Grubu ekleyebilir, bu sayede blogda paylaşılan yazılardan haberdar olabilirsiniz. Keyifli okumalar...

bugün benim günüm

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cumartesi, Kasım 24, 2012 4 yorum
Evet, bugün benim günüm çünkü ben öğretmenim.

23 Kasım 2012 Cuma

kavanozda yoğurt nasıl yapılır?

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cuma, Kasım 23, 2012 4 yorum
Evimize hazır yoğurt giremez! Asla içinde ne olduğu belli olmayan, ağzına kadar katkı maddesi ve koruyucu dolu olan, kalıp gibi duran, günlerce hatta bazen haftalarca bozulmayan o "yoğurt görünümlü" şeyleri evimize sokmam! Çok da tüketen bir aile olduğumuzdan iş başa düşüyor ve kendi yoğurdumuzu kendimiz hazırlıyoruz. Daha doğrusu "hazırlıyorum", yoksa sevgili Badimin bu olayda bir dahli yoktur:)

22 Kasım 2012 Perşembe

safiye'nin dolapları

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Perşembe, Kasım 22, 2012 5 yorum
Bu gece "yine" tiyatrodaydık. Yine diyorum çünkü takriben haftada 2-3 gecemiz tiyatro salonlarında geçiyor. Peki bu durumdan şikayetçi miyiz? Hayııııııııır...

19 Kasım 2012 Pazartesi

zumba

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Pazartesi, Kasım 19, 2012 2 yorum
Zumba nedir bilen var mı aranızda? Ben bu kelimeyi kime zikretsem "haaaa?" şeklinde bir nida ile karşılaşıyorum da...

18 Kasım 2012 Pazar

sevgi böyle anlatılır

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Pazar, Kasım 18, 2012 2 yorum

Son bir yıldır Facebook hesabımın kapağında bu söz duruyor. Değiştirmeyi de hiiiiç ama hiç düşünmüyorum. Her okuduğumda "vay beee..." dedirtiyor bana. O kadar hayranım ki, biri bana bu lafı etsin, sonra gelsin canımı istesin, o derece yani. Çok derin ve dolu bir söz. Bir insanın başka bir insana duyduğu aşkı en güzel nasıl anlatabileceğinin cevabıdır benim için. Bu sözü bize armağan ettiğin için teşekkürler Özdemir Asaf...

17 Kasım 2012 Cumartesi

en güzel tiramisu budur

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cumartesi, Kasım 17, 2012 0 yorum
Benim için en güzel tiramisu budur. Çünkü bu tiramisunun özel bir anlamı var. Sırf canım çok istedi diye canım kocacım Badim hiç üşenmedi ve benim için bunu hazırladı. Ellerine sağlık sevgilim.

16 Kasım 2012 Cuma

dünya sinema gününde sinemaya gidilir

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cuma, Kasım 16, 2012 0 yorum
14 Kasım, Dünya Sinema Günü'nün tarihidir. Bu hafta perşembe günü, sinemanın günüydü. Ben de kız arkadaşlarımı koluma taktım ve sinemanın yolunu tuttum. Filmimiz, son dönemin popüleri: Evim Sensin.

13 Kasım 2012 Salı

ben Atatürk'ü gördüm

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Salı, Kasım 13, 2012 2 yorum
Bir ulusun, bir insanın ölümü ardından yaşadığı derin keder...
O'na duydukları saf sevginin güzel ifadesi...
Herkeste bıraktığı derin izler...

İzlerken gözlerimden akan yaşlara engel olamadım.

12 Kasım 2012 Pazartesi

düdüklü tencerede biber dolması yapmayı başardım:)

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Pazartesi, Kasım 12, 2012 1 yorum
Görmemişin düdüklü tenceresi olmuş, tutmuş her şeyi onda pişirmiş:)))

10 Kasım 2012 Cumartesi

sana soracak sorularım var...

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cumartesi, Kasım 10, 2012 2 yorum

Hiç mi aklına gelmedi sultanı devirip yerine oturmak?
Ne güzel tek adam olurdun
Bir tahtın, bir de tacın olurdu
Yediğin önünde yemediğin arkanda
Bir elin yağda bir elin balda
Harem kurardın kendine
Kadınların biri gelir biri giderdi
Rahatına bakamadın mı?
Hiç mi olmadı içinde iktidar hırsı?

Niye kimseye öptürmedin elini?
Nereden geliyor bu tevazu?
Neden sana elini uzatanın önünde kibarca eğildin?
Emirler yağdırıp üstünlük kuramadın mı?

Ne gerek vardı bu kadar fedakarlığa?
Vatan için vazgeçer mi insan dünya zevklerinden?
Yeseydin, içseydin, gezip tozsaydın...
Değer mi çocukluğunu, gençliğini, yetişkinliğini, yaşlılığını bir millet uğruna feda etmeye?

Bu kadar sevdirmek zorunda mıydın kendini?
Düşmanlarında bile saygı uyandırmaya mecbur muydun?
Hata yapsan olmaz mıydı?
Herkes gibi insan değil misin?
Neden hiç "yeter" demedin?
Neden hiç pes etmedin?

Senden sonra yaşanacakları bile tahmin edip uyarılarda bulunmaya mecbur muydun?
Bu kadar öngörülü olmak zorunda mıydın?
Dostu düşmanı tanıma konusunda nasıl bu kadar hünerli olabildin?

Savaş meydanında en önde koşman mı gerekirdi?
Yaralıyken, sedye üstünde savaş yönetmek de neyin nesi, rahatına bakamadın mı?
Ya geceleri uyumaman...
Sabahlara kadar masa başında hazırlıklar, planlar yapman, her ihtimali düşünmen şart mıydı?

Ama yapamadın değil mi?
İçin el vermedi
Yumamadın gözlerini yok edilmeye
Arkanı dönüp gidemedin
Elin kolun bağlı oturmak sana ağır geldi
Varsın ben yaşamayayım, millet var olsun dedin
Yemesem de olur, gezmesem de yaşamasam da...
Varsın vatan kurtulsun dedin

Kim bilir ne kadar çok yoruldun
Kaç kez yaralandın, kaç kez ölümden döndün
Aç da kaldın uykusuz da
"Askerin yiyecek yemeği yok, ben de yemeyeyim" demişsin
İnanırım, yapmışsındır
Kocatepe'de dondun kar üstünde,
Çanakkale'de yandın kavruldun
"Öf" bile demedin
At üstünde kaç yılı geçti ömrünün?
Başını kaç gece rahat koydun yastığa?
Neler geçiyordu kafandan?

Ben seni hiç tanımıyorum
Ama herkesten çok seviyorum
Bak bugün herkes benimle birlikte ağlıyor
Bu millet herkese inat sana ağlıyor
Böyle bir adam olduğun için ağlıyor
Kimseyi sevmediği kadar seviyor ve yokluğuna kimseye üzülmediği kadar üzülüyor
Kocaman bir insanı, bir önderi, bugüne kadar görmediği ve muhtemelen de göremeyeceği bir lideri kaybetmenin acısıyla ağlıyor

Emanetin omuzlarımda, gözlerinden aldığım güçle taşıyorum...






8 Kasım 2012 Perşembe

sidikli kasabası

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Perşembe, Kasım 08, 2012 2 yorum
Pazar akşamları bizim geleneksel tiyatro gecemiz oldu. Bu hafta Badi ve ben yine soluğu tiyatroda aldık.

7 Kasım 2012 Çarşamba

spirograf

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Çarşamba, Kasım 07, 2012 6 yorum
İlkokul yıllarına dönmek isteyenler buyursun gelsin...

6 Kasım 2012 Salı

how to train your dragon?

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Salı, Kasım 06, 2012 2 yorum


Bir animasyon delisi olarak çok bayılarak izledim, tavsiye etmeden duramadım.

5 Kasım 2012 Pazartesi

Bond Hızında Telefon!

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Pazartesi, Kasım 05, 2012 0 yorum
Sony™ Xperia akıllı telefon serisinin en yeni modeli Xperia™ ion, Ekim ayında Avrupa ile aynı anda Türkiye’de satışa sunuldu. Türkiye’de 2 Kasım’da vizyona giren Skyfall filmiyle lanse edilen Xperia Bond serisi üyesi Xperia™ ion, 42 mbps’ye çıkabilen mobil internet hızıyla dikkatleri üstüne çekiyor. Türkiye’de ulaşılabilecek en yüksek mobil internet hızını sunan Xperia™ ion, akıllı telefon kullanıcıları için fark yaratan bir deneyim sunuyor.

4,6 inçlik Mobil Bravia Engine teknolojisine sahip HD (720p) ekranıyla film izleme keyfini üst seviyeye taşıyan Xperia™ ion, entegre Fizy müzik uygulaması ile sınırsız müzik deneyimi sunuyor. 12.1 MP kamerası ile profesyonel fotoğraf makinelerine taş çıkaran Xperia™ ion, Full HD (1080p) video çekim özelliğine de sahip.

Xperia™ ion bağlantı özellikleriyle de fark yaratıyor. DLNA, MHL veya HDMI bağlantısı ile televizyon, dizüstü bilgisayar ve tablet ile anında bağlantı kurup, resim ve videolarınızı büyük ekranda yüksek kalitede görüntüleyebilirsiniz.

Avrupa’nın en prestijli tasarım ödülü olan 2012 Red Dot Tasarım Ödülü’nün de sahibi olan Sony Xperia™ ion James Bond’a yakışır teknolojik özellikleri şık bir tasarımla birlikte sunuyor.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

4 Kasım 2012 Pazar

rica ederim benden uzakta boşanın!!!

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Pazar, Kasım 04, 2012 8 yorum
Bu başlık da neyin nesi böyle deme sayın okuyucu, sen ki başıma gelenlerden bi haber bir ademoğlusun...

3 Kasım 2012 Cumartesi

kararmış muzlar

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cumartesi, Kasım 03, 2012 2 yorum
Birkaç gündür sosyal paylaşım sitelerinde dolaşan bir fotoğraf var. Belki gördünüz, belki de fark etmediniz. 

1 Kasım 2012 Perşembe

iyi ki doğdun blogum..

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Perşembe, Kasım 01, 2012 12 yorum
Eveeeet, bundan tam 1 yıl önce başladı yazma maceram.

29 Ekim 2012 Pazartesi

renk körü müsünüz?

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Pazartesi, Ekim 29, 2012 16 yorum

Okuldayım, dersimiz Fen ve Teknoloji.

28 Ekim 2012 Pazar

ne kullanıyorum -3

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Pazar, Ekim 28, 2012 11 yorum
Evimde ve günlük yaşamımda kullanmaktan keyif aldığım ürünleri tanıtmaya devam...

27 Ekim 2012 Cumartesi

the five year engagement

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cumartesi, Ekim 27, 2012 0 yorum

Bayram tatilinden döner dönmez kendimizi kanepeye attık ve tüm benliğimizi bu filmin kollarına bıraktık...

25 Ekim 2012 Perşembe

bayram gelenekleri

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Perşembe, Ekim 25, 2012 0 yorum
Şöyle bir baktım da, yaş itibariyle 50 küsür bayram görmüşüm bugüne kadar. Bir hayli deneyimim var sanırım:) Ailemizin her bayram hiç farkında olmadan uyguladığı ve fark etmeden ritüel haline getirdğimiz şeylerin listesini yazmak istedim bugün.  Eminim bazılarını siz de yaşamışsınızdır / yaşıyorsunuzdur. Özellikle çocukluğuma damgasını vuran, bugün hala aynı tazelikle devam eden bu hoşlukları seviyorum. İleride belki çocuklarım açar okur bu yazıyı...

23 Ekim 2012 Salı

Bond, Sony ile İstihbarat Topluyor!

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Salı, Ekim 23, 2012 2 yorum
23. macerasına çıkan James Bond’un yeni filmi “Skyfall”, 2 Kasım’da vizyona giriyor. Bu sefer MI6 saldırı altında ve James Bond hem arkadaşlarını korumak, hem de M’e olan sadakatini kanıtlamak zorunda. Sen de gerçek bir Bond hayranıysan, Sony’nin sürükleyici sosyal medya oyunu “AjanS” bir hayli ilgini çekecek.

Sony, “Skyfall” lansmanı ile birlikte geçenlerde açıkladığı sosyal medya oyununun ilk görevini dün verdi. Bond’un zihni sinir alet edevatları olmadan sıkıntıya düşeceğini düşünen Sony, “4 ekran ile Bond’a yardım et” görevini açıkladı. Q’nun verdiği görevde 4 ekran olarak TV – Tablet – Akıllı Telefon ve Laptop düşünülmüş. Bu 4 ekranın nasıl kullanılacağı da kullanıcılara bırakılıyor.

Q’nun sorusu ise şu şekilde:

“Eğer sen olsan, bu 4 ekrandan hangisini seçerdin ve o ekrana hangi özelliği eklerdin?”

Sen de bir ekran seç, farklı ve Bond’un işine yarayacak bir özelliği Twitter’da #M1benyaptım hashtag’i ekleyerek paylaş.
En çok retweet edilen ve Sony jurisi tarafından seçilen fikirlerin sahipleri, Bond’un güvendiği Sony Xperia Tablet S, Gala Gecesi davetiyesi ve Bond 50. Yıl Blu-ray seti kazanacak.
 
Bakalım gerçekten Bond’a yardımcı olabilecek zihni sinir bir yanın var mı?

Yeni görevleri öğrenmek için, #AjanS hashtag’ini takibe devam et.

https://www.facebook.com/SonyTR
https://twitter.com/Sony_Turkiye #AjanS #M1benyaptım

Bir bumads advertorial içeriğidir.

22 Ekim 2012 Pazartesi

bu şehri sevme nedenim -1

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Pazartesi, Ekim 22, 2012 2 yorum
Bir şehir neden sevilir ki???

20 Ekim 2012 Cumartesi

Intouchables

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cumartesi, Ekim 20, 2012 2 yorum
Hangi tarz filmlerden hoşlanıyor olursanız olun, kuvvetle muhtemel bu filmi seveceksiniz:

19 Ekim 2012 Cuma

evde mi dogursak?

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cuma, Ekim 19, 2012 0 yorum
Yanlış anlamalara mahal vermeyelim: Hamile değilim. Şu sıralar bebek sahibi de olmayacağım muhtemelen. İnternette dolaşırken nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde kendimi evde normal doğum görüntülerini izlerken buldum (Bu da "Arif'in Manchester'e attığı golü ararken nerelere geldim." gibi oldu birazcık ama gerçek böyle:)) 

18 Ekim 2012 Perşembe

para nedir?

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Perşembe, Ekim 18, 2012 1 yorum
Çok param var diyene ithafen:

ameliyat olma sırası bende...

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Perşembe, Ekim 18, 2012 8 yorum
Kardeşimin telaşı yeni bitmişti ki benimki başlıyor. Geçen haftamı hastane koridorlarında geçirdim desem yeridir. Kardiyoloji+genel cerrahi hakkında engin bilgilere sahibim artık. Bu koşuşturma içinde bloguma hiç vakit ayıramadım tabi. Neredeyse 1 aydır uzağım camiadan, kim, nerede, kiminle, ne yapıyor, bihaberim. Ama şu sıkıntılar geçsin, yazarım bol bol.

4 Ekim 2012 Perşembe

hastanede neler oluyor

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Perşembe, Ekim 04, 2012 8 yorum
Zor ve sıkıntılı günler geçirdim ama bitti.

21 Eylül 2012 Cuma

artık hediyeleşme vakti

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cuma, Eylül 21, 2012 6 yorum
Evet, nihayet birbirimize hediyeler almanın zamanı geldi. Bakalım kim kimin eşi:


Hediye eşlerini nasıl mı belirledim: Önce katılımcıların isimlerini minik kağıtlara yazdım. Ardından sırayla 1. çift, 2. çift, ... şeklinde ikişer ikişer kağıtları çektim. 

Şimdi hediyelerimizi hazırlama, paketleme ve eşimize gönderme zamanı. Maddi değerinden çok manevi değeri yüksek hediyeler tercih ederseniz çok sevinirim. Herkese keyifli hediyeleşmeler..

7 Eylül 2012 Cuma

okumaya dayanabilecek misiniz?

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cuma, Eylül 07, 2012 5 yorum
Hakkında çok şey izledim, çok şey okudum. Yaşananları çok iyi biliyorum. Ama yine de her yeni öğrendiğim detay içimi yakıyor ve benim canım yanmış gibi sarsılıyorum.  Bir gazetede gözüme ilişince okumadan duramıyorum, okuduğumda ise vahşete bir kez daha tanık olmanın korkunçluğu ile yüzleşiyorum. İnsanlık tarihi boyunca en büyük utanç kaynağımız olarak hala oralarda bir yerlerde duruyor Auschwitz kampı...

4 Eylül 2012 Salı

gerçek müziğe kulak verin

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Salı, Eylül 04, 2012 4 yorum
Dikkat! Bu bir Barış Manço arşividir!

3 Eylül 2012 Pazartesi

kitap kazanan belli oldu-2

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Pazartesi, Eylül 03, 2012 11 yorum
100. takipçim şerefine başlattığım kitap çekilişimi gerçekleştirdim.

2 Eylül 2012 Pazar

hediyeleşelim mi?

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Pazar, Eylül 02, 2012 25 yorum
Hadi hediyeleşelim... Herkes birbirine hediyeler versin. Paketler, kargolar, sürprizler havada uçussun. Tanımadığımız biri için hediye seçelim ve ona gönderelim. Bu tatlı etkinliğe var mısınız? 

26 Ağustos 2012 Pazar

seviyorum sizi

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Pazar, Ağustos 26, 2012 12 yorum
Camımın önünü süsleyen, evimin neşesi çiçeklerimden ""Küpeli" ailesi..
Eve ilk geldiklerinde ölsek mi ölmesek mi modundaydılar. Renkleri solmuş, boyunları bükülmüştü. 
Ne vitamin verdim ne de gübre. Sadece su..
Koçtaş'tan cici cici saksılar alıp camın önüne yerleştirdim kendilerini. 
Satan çiçekçi gölge severler demişti, benimkiler camın önünde coştu:))
Gören hayran kalıyor.
Seviyorum sizi keratalar...

25 Ağustos 2012 Cumartesi

ne kullanıyorum-2

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cumartesi, Ağustos 25, 2012 8 yorum
Evde Badi ve benden başka kimse yok ama bu "canlı yok" manasında bir yokluk değil. Zira evin makul köşelerine çiçekler serpiştirmiş durumdayım. Tabi tatile giderken aklım evde kalıyor. Eyvah çiçeklerim susuz kalacak, ölmeseler bari şeklinde tasalanıyordum. 

24 Ağustos 2012 Cuma

goblen: şeftaliler

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cuma, Ağustos 24, 2012 9 yorum
Taaa lise yıllarımdan beri goblen yaparım. Bazılarını tamamladım hediye ettim, bazıları ise bende.

23 Ağustos 2012 Perşembe

mutfak için varım:)

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Perşembe, Ağustos 23, 2012 16 yorum
Bugün hamarat günümdeyim. Yeni aldığım bisküvi makinesinin gazıyla bisküvi yaptım. Bir süre aleti kullanmayı beceremedim, evirdim, çevirdim, internetteki kullanım videolarını izledim. Sonunda kaptım işi. Son derece kolaymış.

22 Ağustos 2012 Çarşamba

alışverişte son noktadayım

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Çarşamba, Ağustos 22, 2012 19 yorum
Sadece şu son 10 günde neler neler satın aldım internetten. Napıyım, seviyorum mağaza mağaza dolaşmadan alışveriş yapmayı. Bu sıcakta giyinme, makyaj yapma, hazırlanma, yürüme derdi olmadan alıyorum almak istediklerimi. Ayrıca çarşıda beğenip almaya niyetlendiğim bir ürünü çok daha uygun fiyata bulunca çok da akıllıca oluyor internetten alışveriş.

21 Ağustos 2012 Salı

acı aşk

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Salı, Ağustos 21, 2012 2 yorum
Bu filmi daha önce bir kez izlemiştim. Ama kanallar arasında dolaşırken denk gelince yeniden izlemeye başladım. Çok mu beğenmiştim? Hatırlayamadım. Evet gerçekten hatırlayamadım. Bazen oluyor. Bir filmi izledikten belli bir zaman sonra o filmle ilgili duygumu hatırlamıyorum. Bu nedenle tekrar izlemekte sakınca görmedim.

18 Ağustos 2012 Cumartesi

100. takipçi şerefine hediye çekilişi

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cumartesi, Ağustos 18, 2012 76 yorum
50. takipçi şerefine olur da 100. takipçi şerefine olmaz mı:) Daha önce yazdığım gibi, ara ara böyle hediyeler dağıtmak istiyorum blogumda. Hediye her zaman kitap mı olacak? Kesinlikle hayır. Ara sıra farklı hediyelere de mutlaka yer vermeyi düşünüyorum.

17 Ağustos 2012 Cuma

ne kullanıyorum?

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cuma, Ağustos 17, 2012 2 yorum
Malum devir sağlıklı yaşam devri. Herkes organiğin, GDO suzun, kendini kollamanın derdinde. Bu sebepten, ben de sağlıklı olduğunu düşündüğüm ve bu sebepten kullandığım bir ürüne yer vermek istedim.

16 Ağustos 2012 Perşembe

kitap kazanan belli oldu...

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Perşembe, Ağustos 16, 2012 8 yorum
Bugün çekiliş günüüüü.. 16 Ağustos'ta yapacağımı söylediğim çekilişimi az önce tamamladım. Tüm aşamaları da adım adım fotoğrafladım. İşte çekilişim:

15 Ağustos 2012 Çarşamba

sen kimsin?

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Çarşamba, Ağustos 15, 2012 2 yorum
Yabancı sinemadan örnekler verdiğimiz yeter, biraz da Türk filmi izleyeyim dedim. Ama her zaman iyi filme denk gelemiyoruz işte. Bazen izlemesem de olurdu dediğimiz filmler de oluyor ve bu film öyle bir film. Tamam çekimi sırasında aşılan zorluklara, çekilen sıkıntılara ve verilen emeğe büyük saygım var ama bu film olmamış!

14 Ağustos 2012 Salı

kitaplaşma etkinliği hediyelerim geldi

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Salı, Ağustos 14, 2012 8 yorum

Yaşasın. Sonunda hediyelerim elime ulaştı. Daha önce bahsetmiştim, undenied in düzenlediği kitaplaşma etkinliğine katılmış ve Pınar'ın Dünyası ile eşleşmiştim. Hediyelerim cumartesi günü elime ulaştı. Ama ben fırsat bulup ancak bugün yazabildim.

Birbirini hiç tanımayan insanların karşılıklı olarak birbirine hediye göndermesi, üstelik de bu hediyenin kitap olması son derece güzel. Sevgili Pınar ile yazıştık, birbirimize adreslerimizi verdik ve hediyelerimizi hazırladık. Ben hediyemi dün kargoya verdim. Bakalım eline ulaşınca beğenecek mi? Gelelim Pınar'ın bana gönderdiği hediyelere:

Kitabım: Nermin Bezmen - Gönderilmeyen Aşk
Dİğer hediyelerim: Mum, siyah oje (favorim), küpe

Aslında hediye olarak sadece kitap için sözleşmiştik ama sanırım ben de Pınar da buna pek uyamamış, yanına içimizden gelen farklı hediyeler de eklemişiz. Paketime koyduğum hediyeleri burada sergileyemiyorum çünkü henüz sahibesine ulaşmadı, sürprizi bozmayalım:)

Ben de yakında böyle bir etkinlik başlatacağım. Yani karşılıklı kitaplaşma ve hediyeleşme etkinliği. Çok keyifli olduğunu söyleyebilirim. Sanırım en zor kısmı seçeceğiniz kitaba karar vermek. Çünkü tanıdığınız birine bile kitap almak zorken hiç tanımadığınız, zevklerini hiç bilmediğiniz birine kitap seçmek gerçekten terletti beni. Onu seçsem beğenir mi, bunu seçsem sever mi gibi karın ağrıları yaşadım. Neyse ki bir tanesinde karar kıldım.   

Ne diyorduk, kitapla ilgili her şey ama her şey her zaman güzeldir...










10 Ağustos 2012 Cuma

ironik

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Cuma, Ağustos 10, 2012 5 yorum
http://guvenligida.wordpress.com/

O kadar düşündürücü ki... Güvenli gıda, pestisitler, GDO, tarımsal ilaçlar, suni gübre diye bas bas bağıran bir grup bilgili insana karşılık sadece çıkarları güden, mali hesaplar yapan bir grup cahil. "Bu kirli dünyaya çocuk getirmek istemiyorum."  klişesi giderek gerçeğimiz olacak!

9 Ağustos 2012 Perşembe

Siz Hiç LSV Dükkan Çikolatası Tattınız mı?

Gönderen Bestesiyleannesi zaman: Perşembe, Ağustos 09, 2012 2 yorum
LSV Dükkan yani Lösev Dükkan’ında lösemili çocuklarımızın anneleri kendi elleriyle hazırladıkları organik kurabiyeler ve birbirinden renkli el emeği, göz nuru el işlerini sizlere sunuyor. LSV Dükkan bundan tam 12 sene önce LÖSEV Ankara’da, küçücük bir atölyede 5 anne ile başlayan bir çalışmayken bugün yüzlerce annenin ekmek parasını kazandığı meslek atölyeleri haline geldi. 
 

Beslenme ile kanser arasındaki yakın ilişkiye dikkat çekmek için kurulan bu minicik atölye, seneler içerisinde azim, sevgi ve inançla büyüdü. Giderek büyüyen ve insanın içini ısıtan bu başarı öyküsü, LSV Dükkan markasını yaratmaya kadar uzandı. Lösemili çocuklarımızın annelerinin umutlarını, hayallerini işlediği, sevgiyle yoğurduğu her bir LSV Dükkan ürünü sevgili çocuklarımızı hayata bağlayacak.


Tüm renkleri ve lezzetleri ile Türkiye’nin her yerinden LSV Dükkan’a www.lsvdukkan.com üzerinden ulaşabilir ve sipariş verebilirsiniz.


Lösev’i Twitter’da @losev1998 hesabından takip edebilir, #LosevHayatVerir hashtag’i ile  paylaşımlarınızla destekleyebilirsiniz.

Bir bumads sosyal sorumluluk içeriğidir.
 

kırmızı kiraz Template by Ipietoon Blogger Template | Gift Idea