Yakın zamanda çevremden kürtaj haberi duyunca aklıma düştü yine. Bir zamanlar çok tartışıldı, çok konuşuldu. Herkes içinden geleni söyledi. Sıra bende:
Bana göre kürtaj yasaklanmamalı. Zira bu yasaklama kürtajı durdurmaz, yaptırmak isteyen her türlü yaptırır. İster cezaları caydırıcı hale getir, ister korkut, ister dini duyguları kullanarak günah de, yaptıracak olanın önünde duramazsın. Her zaman bol para karşılığı kürtaj yapacak merdivenaltı doktorları da bulunur. Hem bu ülkede hem başka ülkelerde. Ayrıca ben dünyada herhangi bir şeyin yasaklanmasına da "genel" olarak karşıyım. Çünkü yasak her zaman yasaklanan şeyi cazip hale getirir.
Kürtajın bir hak olduğunu savunuyorum.
Cinsel birliktelikten sonra istenmeyen bir gebelikten istenmeyen bir bebek dünyaya gelecekse, anne baba sevgisinden mahrum kalacak, aile yaşantısı olmayacaksa, cami avlusuna, karakol kapısına bırakılacaksa, yetimhanelerde büyüyecekse, anne-babası sırf o doğacak diye mecburen evlenecekse, mutsuz olacaksa, doğmasın. Sonu baştan belli bir hikaye gibidir istenmeyen çocuk olmak. Bunun psikolojik ve sosyal boyutu, bir insanın taşıyamayacağı kadar ağır. Bunun yanında işin bir de maddi boyutu var. Diyelim ki ailenin 2 çocuğu var ve kıt kanaat geçiniyorlar. Kadın çalışmıyor, adam bugün para kazanıyor, yarın kazanamıyor. Kadın veya erkek korunmadı ve kadın hamile kaldı. O zaman bu 3. çocuk demektir. Bakalım o ailenin 3. bir çocuğu besleyecek maddi olanağı var mı? Eğitim, sağlık, barınma, gıda, güvenlik gibi ihtiyaçlarını kusursuz bir şekilde karşılayabilecekler mi? Hayır, karşılayamayacaklarsa o zaman o çocuk ziyan olacak demektir. Kusura bakmayın ama bu devirde kimse beni "Hele bir doğsun da Allah rızkını verir." lafına inandıramaz. Rızık çalışarak kazanılır, gökten ekmek su düşmez insanın başına. Taşı sıkarsın ama rızkını kendin yaratırsın. Elindeki avucundaki 2 çocuğa ancak yetiyorsa 3. çocuğa taş mı yedireceksin toprak mı giydireceksin?
Peki kürtajın alternatifi nedir?
Farkındalık yaratmak. Daha ortaokul (ergenliğin başları) çağından itibaren genç beyinler aile planlaması, korunmanın önemi, cinsel birliktelik ve muhtemel sonuçları hakkında sürekli ve hiç durmadan eğitilecek. Çocuk sahibi olmanın gerektireceği sorumluluklar anlatılacak. Bu sayede korunma yöntemleri bilinçli bir şekilde uygulanacak ve istenmeyen gebelikler önlenecektir.
Kürtaja gerek duyulmayan bir durum varsa ve anne-baba kürtajda ısrarcıysa?
Anne- baba ikna edilerek kürtajdan vazgeçirilebilir. Hayatın devamlılığı her şeyden üstündür, eğer doğmasına engel bir durum yoksa ve anne-babanın endişeleri nedeniyle kaybedilme olasılığı varsa ikna yöntemine başvurularak bebeğin doğması sağlanabilir.
Tüm önlemlere rağmen istenmeyen gebelik vakası gerçekleşirse?
O zaman süresi yasada makul düzeyde tutulmak şartıyla kürtaja izin verilecek. Kimse istemediği, sevmeyeceği bir çocuğu doğurmaya zorlanmayacak. Zira bu, çocuğa yapılacak en büyük haksızlıktır.
Bu makul süreyi kim belirleyebilir?
Ancak ve ancak doğum uzmanı profesörler. Bir embriyo ve fetüsün gelişimini en iyi bilen bu kişiler, gebeliğin kaç haftaya kadar sonlandırılabileceğine karar vermeliler.
Dünyanın pek çok ülkesinde kürtaj uygulanıyor. Önemli olan steril bir ortamda, kadının sağlığını ve hayatını tehlikeye atmadan uzman kişilerce yapılması. Kürtaj yasaklanırsa yine yapılacaktır ama bu kez sadece bebek değil belki anne de kaybedilecektir. Gizli kapaklı yerlerde, steril olmayan ortamlarda, uzman olmayan kişiler belki annenin de ölümüne sebep olacaklar. Bu ülkede bu kadar bilinçsiz insan varken kürtajı yasaklamak, kadın cinayetlerine yenilerini eklemek olur. Kürtaj her zaman yapıldı, yine yapılır yine yapılır. Bari aleni olsun da kontrol edilebilsin. Belli kıstasları olsun, takibi yapılsın. Başıboş bırakılmasın.
Son derece tartışmaya açık bu konuda düşündüklerim bunlar. Beğenen de olacaktır beğenmeyen de. Ben bu olaya "çocuk ve çocuğun gelecekteki yaşamı" açısından bakıyorum. Doğmak insani bir haktır, peki insanca yaşamak? Sadece doğmuş olmak mı önemli olan? Öldürülmesin, doğsun, gerisi önemli değil diyemiyorum malesef. Sokaklarda yarı aç yarı yok dolaşmak, okula gidememek, hastalanınca tedavi görememek, yeyip içememek, barınamamak insanı insan yapar mı? Mendil satan, dilenen, çalan çırpan, köprü altında yaşayan, öldüren, gasp eden, yetimhanelerde kalan istenmeyen çocuklara da ihtiyacımız var diyorsanız o kadarı beni aşar...
Son derece tartışmaya açık bu konuda düşündüklerim bunlar. Beğenen de olacaktır beğenmeyen de. Ben bu olaya "çocuk ve çocuğun gelecekteki yaşamı" açısından bakıyorum. Doğmak insani bir haktır, peki insanca yaşamak? Sadece doğmuş olmak mı önemli olan? Öldürülmesin, doğsun, gerisi önemli değil diyemiyorum malesef. Sokaklarda yarı aç yarı yok dolaşmak, okula gidememek, hastalanınca tedavi görememek, yeyip içememek, barınamamak insanı insan yapar mı? Mendil satan, dilenen, çalan çırpan, köprü altında yaşayan, öldüren, gasp eden, yetimhanelerde kalan istenmeyen çocuklara da ihtiyacımız var diyorsanız o kadarı beni aşar...
0 yorum:
Yorum Gönder
Bir blogun en çok ihtiyaç duyduğu şey yorumdur. İşte tam da bu sebepten, aklına geleni yaz...